EĞİTİM SEN Urfa Şubesi geçtiğimiz yıların eğitim değerlendirmesini yaptı. EĞİTİM SEN Urfa Şubesi 2017-2018 yılının eğitim öğretim değerlendirmesini yaptıkları basın toplantısı düzenledi. Toplantıda sendika adına konuşan EĞİTİM SEN Urfa Şube Eşbaşkanı İsmail Tutal, OHAL sürecinde yaşanan ihraçlar ve açığa almalar ile öğrencilerin eğitim hakkının gasp edildiğini söyleyerek,"Türkiye genelinde yaşanan bu ağır baskı ve hukuksuzluklardan Urfa'da nasibini almıştır. Genel merkezimizin 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra Ülkemizin içine sokulduğu şiddet sarmalını protesto etmek için "Barışı Savunacağız" şiarı ile yaptığı bir günlük iş bırakma eylemi çağrısına; Barıştan, insandan, yaşamdan yana tavır alan 362 eğitim emekçisi arkadaşımız Eğitim öğretim yılının hemen başında 25 Ağustos 2017 tarihinde Türkiye'nin değişik illerine sürgün edildiler. Yaklaşık 10 bin öğretmen açığının olduğu ilimizde Milli Eğitim Bakanlığının almış olduğu bu kararı Urfa eğitimine yapılmış bir ''darbe'' olarak değerlendirmekteyiz. Özellikle OHAL ile birlikte Milli Eğitim Bakanlığı ihraçlar, soruşturmalar, performans değerlendirmeleri ve mülakatlarla mesleğimizi baskılayarak itibarsızlaştırmakla birlikte iş güvencemizi ortadan kaldırmak istemiştir. Biz EĞİTİM-SEN olarak Milli Eğitim bakanlığının bu baskılarla pasif, hukuksuzluklara itiraz etmeyen, sorgulamayan, itaat eden ve yandaş öğretmen profilini yetiştirmek istediğini biliyoruz" dedi.
Urfa eğitiminin temel sorunları arasında olan tarim işçiliğine de değinen Tutal, " Tarım işçiliği, öğretmen açığı , sınıfların kalabalıklığı , Suriyeli mülteci çocukların sorunları, çok dilli, çok kültürlü bir yapıya sahip olan ilimizde anadilindeki eğitimin önündeki engellerin kaldırılması yönünde çalışmalar yapması gereken Milli Eğitim Bakanlığı, bütün Türkiye'de olduğu gibi Urfa'da da cemaat , vakıf ve derneklerle imzalan protokoller ile okullar din istismarı ve ticarileşmeye açıldı. Bilimsel eğitimin olmazsa olmazı olan laiklik ilkesi tahrip edilerek, okulların cemaat ve derneklere açılması ile Eğitim Sistemi adeta çürümeye terk edildi" ifadesini kullandı. Tutal eğitimde yaşanan yıkımın acilen telafisi için şu sözlerle konuşmasını sonlardırdı : "Tüm okullara bütçe ve ihtiyaçları kadar ödenek ayrılmalıdır. Eğitim emekçilerinin ekonomik sorunları ve çalışma koşulları düzeltilmeli, eğitimde her türden angaryaya, esnek ve performansa dayalı çalışma uygulamalarına ve rotasyon girişimlerine derhal son verilmelidir. Diyanet işleri başkanlığı başta olmak üzere,her türlü dini vakıf ve derneklerle yapılan protokollere son verilmelidir.KHK'larla ihraç edilen eğitim ve bilim emekçilerinin görevlerine iade edilmesi OHAL uygulamalarının derhal son bulması gerekmektedir."
Henüz kimse yorum yapmamış, ilk yorum yapan siz olun.