ACEMİ SÜMER PAŞANIN MUSUL TELGRAFI

Cuma HÜNDÜR

Cuma HÜNDÜR

Misakı millîye (Milli yemine ) sadık, Arap beduv aşireti federasyonunun , Basra'dan Nasiriyye'ye  kadar tüm liva kabul edilen idari merkezlerin şehir kaza ve köylerinde  yaşayan bilumum ahali ve  aşiretleri örgütleyerek Osmanlı  ordusuyla beraber omuz omuza,  İngilizleri kut-ul Amarada hezimete uğratarak kazanılan bu zaferde, büyük payı olan  Al sa'dun ailesinden, Osmanlı kahramanı  Uceymi (Acemi Sümer)Sadun Paşa'nın  kahramanlık ve düşmanı tanıma ferasetinin öyküsünü  yazıyorum efendim.
------Acemi sa'dun paşa Musul'a kadar çekildikleri tarihlerde, Musul'da bazı  birliklerde İngiliz bayrağını görünce Mustafa Kemal Paşa'ya  bir telgraf yollar.....
-----"Biz buralarda savaşı kaybetmedik, niye İngiliz bayrağı hala asılı?" diye Soru sorma ihtiyacını duyar.. Mustafa Kemal paşanın bu telgrafa verdiği cevabı bulamadım ama Mustafa Kemal paşaya yollanan gizli telgrafın gizli  kalması gerekirken  telgrafın içeriği İngilizlere nasıl ve kimler tarafından sızdırıldığını de öğrenemedim . 
-----TBMM tarafından Şanlıurfa’nın Germüş köyüne yerleşmek üzere vatandaş olarak kararlaştırılan Acemi Sümer paşanın izini sürerek takibe alan  İngilizlerin asıl korkusu; telgraftaki siyasi ferasetin içeriği ve bizzat onun fiziği varlığının devamıdır, İngilizlerin Dünyaya hâkim olmalarını engelleyen "İslam kardeşliğinin, birlik beraberlik mefküresi olan ümmetin  bekasını istediği için Acemi Sümer paşa İngilizlerin hedefindedir..
------İngilizlerin Acemi Sümer  Paşa acısı o kadar büyüktür ki ikinci Dünya savaşının bütün şiddeti ile devam ettiği 1943 tarihinde  Adana’ya gelen Churcill, İsmet  paşayla görüşmesinde ,Şanlıurfa’nın Germüş köyünde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak ikamet eden ümmetin kahraman ve gazisi "Acemi Sümer  Paşa'nın" kendilerine iadesini ister, fakat Türkiye Cumhuriyeti hükümeti kendi vatandaşının  teslimini ret eder. İsmet Paşa siyasi bir espri ile gereken  cevabı vermiştir. Merhum hemşehrim Acemi Sümer paşa gibi Türkiye Cumhuriyeti yöneticilerine soruyorum? Kut ul Amara'da kazandığımız zaferin sonucu ile , Duhok ve Süleymaniye’nin Diyarbakır'dan farkı ne, Musul’un Mardin'den, Kerkük’ün Şanlıurfa’dan, Tez Hurmatunun, Harran Tezhurmadan, Kısas ‘tan Sırından ne farkı var.
----Telaferdeki, Dugerlilerin ve Bayatilerin,, Şanlıurfa da mevcut Badıllılarla, Culaptaki Dugerlilerle  Allah aşına ne farkı var ? Musul'daki Hadidilerin Viranşehir ve  Urfa’daki Hadidilerden  ne farkı var, Şanlıurfa'nın Doğusu Viranşehir ,Ceylanpınar, Harran, Akçakale'den Birecik baraka kadar, bilumum Ceysilerin, Iraktaki kaysı aşiret federasyonlarından hiç farkı var mı? Hayır yoktur, gidin araştırın, sorun, arşivler ve canlı tanık Kanaat önderleri bu yazdıklarımı onaylayacaklardır.. Biz Çanakkale'de balkanlarda beraberce şehit olup bu topraklara kan vermedik mi? 
----Çanakkale de  inleyen (mecruhin)deresinde yaralarımızı beraber sarmadık mı? yaralarımızdan akan kan aynı dereye akmadı mı? Peki bugün neden farklıyız?
----Hala bizi zorla farklılaştıran ve asıl düşmanı tanıtmamak adına Kut ul amara zaferinin kutlamaları neden yasaklanarak unutturulmuştur. Okullarımızda okuttuğumuz tarih kitaplarında  bir tek cümle ile asıl düşmanımızı neden  tanıtmadık okutmadık? çocuklarımıza bu gün okuttuğumuz anlattıklarımız ve düşman olarak  bildiğimiz milletlerle  her ne kadar savaşmışsak da,bu düşman milletler ,hakimiyetimizde bizimle beraber yaşayan ve bizden memnun olan mutlu azınlıklardı; kamüfle olan İngiltere  politikası sonucu kışkırtılarak, zorla düşman ettirilen bu milletlerin, bu günkü akıbetleri pişmanlıklarla doludur. Örneğin bugünkü şartlarda bile Alman hükümeti 1.23 milyar dolar bedelle Yunanistan’ın 14 havalimanını  kırk yıllığına yardım adı altında rehinle devir alıyor. Yunanistan uzun süre hakimiyetimizde kalmasına rağmen bizim yaptığımız hanlar, hamamlar, köprüler, karşısında onlardan aldığımız hiç bir şey yoktur.



21 Ekim 2017 Cumartesi 09:16

http://www.urfa63haber.com/yazar/acemi-sumer-pasanin-musul-telgrafi-884.html