Yanan ormanlar, kaçan hayvanlar, ağlayan insanlar…
Ama bir de ortalarda gözükmeyenler var.
Ne gariptir!
Bu yangınlar sırasında kim gördü o ekran yüzlerini?
O milyonluk reklamlarla doğa sevgisi pazarlayanları?
Bir tır su gönderen oldu mu?
Bir hortum tutan, bir kova taşıyan?
Neredeler o "Geziciler"?
Gezi Parkı'nda 3 ağaç kesilmesin diye ülkeyi ayağa kaldıranlar?
Şimdi yüzbinlerce ağaç yanıyor!
Ses var mı? Yok.
Ya o "sözde hayvanseverler"?
Köpek maması verirken story atanlar?
O yangında can çekişen kaplumbağayı göreniniz oldu mu?
Yanan kuş yuvalarını paylaşan, bir nebze yardım eden?
Doğacılar?
Kampçılar, bisikletçiler, doğa yürüyüşçüleri?
Ağaçlara sarılırken fotoğraf çekilen o kitle?
Neredesiniz?
Yoklar… Çünkü iş "göstermeye" geldi mi en öndeler,
Ama iş gerçekten "yardım etmeye" geldi mi ortalıkta yoksunuz!
Sözüm meclisten dışarı değil, doğrudan meclisin içi de dâhil herkesedir:
Bu milletin hafızası güçlüdür.
Kim gerçekten yanımızdaydı, kim sadece poz veriyordu, unutmaz!
Bu yangın sadece doğayı değil, sahteliği de yaktı.
Küller içinden bir hakikat doğuyor:
Samimi olan ile gösterişçi olan ayrışıyor!