Vicdanı Susturan Beddua: Soyun Kurusun Demekle Kurtulamazsınız!

HALİL ANUK

HALİL ANUK

İsrail kudurmuş gibi saldırıyor! Çoluk çocuk demeden, hastane, okul, cami dinlemeden bir milletin kökünü kurutmak için gece gündüz bombalıyor. Gazze’de taş üstünde taş kalmamış; kan, gözyaşı ve acı her sokakta yankılanıyor. Ama biz ne yapıyoruz?

Televizyona çıkıp “soyun kurusun İsrail!” demekle yetiniyoruz.

 

İyi de soruyorum size:

Bu yapmacık tepkilerle hangi çocuğu kurtardık? Hangi annenin gözyaşını dindirdik?

 

Bir yanda beddua ediyoruz, öte yanda İsrail menşeli ürünlerle market raflarını dolduruyoruz. Kola ve Cipsinden telefonuna, makyajından çikolataya kadar her şey İsrail’in cebine çalışıyor.

Dilimizle lanetliyoruz, cebimizle destekliyoruz!

Bu nasıl bir çelişki? Bu milletin vicdanı buna daha ne kadar sessiz kalacak?

 

Zulmün karşısında susan dilsiz şeytandır derler ya…

Ben diyorum ki: Zulmün karşısında susan değil, cebinden destek olan artık ortak katildir.

 

Bir toplum ya direnir ya da teslim olur.

İsrail’e karşı sadece sosyal medyada “kahrol” demekle olmaz bu iş.

Fiilen, maddi olarak, siyaseten, ticari olarak net ve tavizsiz bir duruş şarttır.

Yoksa “soyun kurusun” diyen ama alışveriş arabası İsrail ürünleriyle dolu olan sahte bilinçle daha çok mazlumun kanına ortak oluruz.

 

İsrail, kanla beslenen bir devlettir.

Her kurşunu bir çocuğun hayaline, her bombası bir annenin kalbine saplanıyor.

Ve biz, bu vahşete karşı ses çıkarması gereken bir millet olarak hâlâ içimizde “rol yapan” vicdan tüccarlarını barındırıyoruz.

 

Sözde insan hakları savunucuları...

Kameralar açıkken “İsrail’in soyu kurusun!” diye haykırıp perde arkasında siyonist sermayeyle masaya oturanlar…

Sizi tanıyoruz!

Sizinki lanet değil, riyakârlıktır.

 

Bir soya lanet okurken kendi soyunun izzetini ayaklar altına alıyorsunuz. Çünkü hakikatin karşısında durmak, insanı köksüz eder.

Ve sen, ey sahte kınamacı:

Sende ne kök kalmış, ne omurga!

 

Bu millet, tarihi boyunca mazlumun yanında, zalimin karşısında durdu.

Filistin için dua eden ellerin arasına nifak sokmaya çalışan sahte “duyarlılar”, unutmayın:

Allah kalpleri bilir!

İsrail’e karşı özde savaşanlarla, sizin gibi maskelileri elbet ayırır!

 

Sözün özü şu:

İsrail’e ‘yapmacık’ bir dille beddua edenlerin, samimiyetsizlikleri kendi soylarını kurutsun!

Zira zulme karşı net olunmazsa, tarih sizi ne yazar ne de bağışlar!



16 Haziran 2025 Pazartesi 09:40

http://www.urfa63haber.com/yazar/vicdani-susturan-beddua-soyun-kurusun-demekle-kurtulamazsiniz-1072.html