İlk Filistin'e destek gösterisine katıldığımda 20 yaşında Kayseri Yüksek İslâm Enstütüsünde öğrenciydim. "Kudüs bizimdir" sloganları ve Tekbir sedalarıyla bağıra bağıra Şimdiki Talas yolundan Şehir meydanına kadar yürümüştük.. Sonradan Akıncılar gecesine katılan Küdüs Şairi Merhum M.Akif İnanın konuşmasından sonra , sıra biz öğrencilerin bir açık oturumuyla devam eden gecedeki söyleşide Kudüs'ün kurtarılması için " Selahaddinlere gerek var" dediğimde söyleşi sonrası beni konferans komitesinden araştırarak yanına alan merhum Akif İnan , sen Urfalımısın? diye sormuştu.
----- Bu gün kendi kendimi sogulayarak ve söylenerek kendimi teselli ederek yargılıyorum ,
-----" beni bu konuda heyecanlandıran ne bir slogan , nede bir Kudsi Şerif Şairi kaldı.. Derin bir acı çekerek Ah ! ey vah ! diyorum .. Nedir bu halu ahvalımız ya ! Rab diyorum... Sonra tek tesellim ;
Selahaddinlerin ve Kanunilerin ruhlarına bir Fatiha ile madden bana uzak da olsa mezarlarına da hayalen bir Name göndermek ile yetinmek zorunda kaldığımı itiraf ediyorum......
----- Çıkarı için Filistin'i destekleyen , çıkarı için de Filistin'i satar . Kendini yüceltmek için kutsallara sığınmak veya amacına ulaşmak için kutsalları araç olarak kullananlar amaçlarına ulaşınca araç olarak kullandığı kutsalı unutur..Atları kutsallaştıranlar Otomobilleri görünce kutsalaştırdığı atı bu kez aç ve susuz ormanlara salıverir , ağır yük taşıyıcı Develeri ticarette araç olarak kullanır işi bitince araç olarak kullandığı bu hayvanları , ıssız çöllere salıvermenin ötesinde , Allahın canlılara rahmet olarak sunduğu içme suyundan dahi , mahrum bırakır , içilen suyun sadece onundur diye kabullenen sistem dilsiz hayvanın su içme hakkından mahrum eder. Yargi mahimdir hayvanlardan kurtulmak için acımasızca onları silâhla yok etme planını uygular, BM , insan hakları , ve diğer kuruluşlar suskun kalırlar çünkü sistemin kuralları kutsaldır , dünyaya hakim olan sistemin değer yargıları olan materyalist felsefenin işleyişi budur, bu işleyişin tümüne de Batı medeniyeti denir.. Bu medeniyyetin özünde sadece kendilerine özgü işleyiş kurallararına saygılı olmak ,vergilerini vermek koşuluyla mal ve mülk edinmek için, her şey mübahtır , Vicdan mühasebesi , Allah korkusu , adı altında yasalarında, Anayasalarında bir madde yazılı değildir... Hayvan ve insan sevgisi yazılı kuralları vardır, ancak bu kurallar vicdan mühasebesinin dışında olup bu sevgi ve saygı maddi çıkarlarıyla endekslidir... İnsan ve hayvan sevgisi insanları mutlu etmekle sınırlandırılmıştır..
----- İslami düşüncede Aslolan amaç , eğer Allah rızasına nail olmak ve kalbi selim ile Allaha kavuşmaksa ; ALLAH 'ın emir ve yasaklarını , Resulünün uygulamarı doğrultusunda olan , bir yaşam tarzını beğenerek , severek uygulama hüzmeleriyle iç içe yaşamak zorunda olduğumuzu kabullenmektir..
Akli melekelerle günahlardan sakınmakla beraber ruhsal arınma sonucu oluşan , vicdani kararlarla Allahı görürcesine iman ederek, kişilere iş ve çalışmada fırsat eşitliğini, hukukta tarafsızlığı işletmektir... Aksi takdirde bu alçak medeniyyetin uygulamalarının mazlumlara vermiş olduğu cezaları belki sloganik simgelerle red eder ancak yavaş yavaş uygulamalara adepe olup zülmün işleyişini sosyolojik açıdan kabul etmek zorunda kalmış oluruz.