31 Ocak 2018 Çarşamba günü Ağrı Dağı kırsalında bölücü terör örgütünün taciz ateşi sonucu yaralanarak kaldırıldığı Ağrı Doğubeyazıt Devlet Hastanesinde tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehadet mertebesine ulaşan Piyade Onbaşı Ali Aydarın naaşı, askeri uçakla Şanlıurfaya getirildi.
Şehit Piyade Onbaşı Ali Aydarı, havalimanında Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, askeri ve sivil erkan ile şehidin ailesi karşıladı.
Vali Erin, şehidin babası İsmail Aydara başsağlığı dileklerini ileterek teskin etti.
Askeri törenle havalimanından alınan Şehit Piyade Onbaşı Ali Aydarın naaşı, defin merasiminin düzenleneceği Harran ilçesine bağlı Demirli mahallesi mezarlığına getirildi.
Saygı duruşunun ardından şehidin özgeçmişinin okunduğu törende konuşan Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, şehidin ailesine başsağlığı dileyerek, Bugün burada, Peygamberler şehrinde, Hz. Şuaybın şehrinde ebediyete ve peygamberlerin şahı olan Muhammed Aleyhisselama komşu olmak üzere bir evladımızı daha yolculamak için bir aradayız. Ali kardeşimiz, evladımız, şehidimiz ve bugüne kadar bayrak, vatan ve mukaddesat uğruna en değerli varlığını feda etmekten çekinmeyen tüm şehitlerimizin mekanı cennet olsun. Kederli ailesine başsağlığı diliyoruz. Acılarını, ızdıraplarını paylaşıyoruz diye konuştu.
Acımız büyük ama öfkemiz de büyük diyen Vali Erin, sözlerine şöyle devam etti: Asırlardır sayısı yüzbinlere, milyonlara varan aziz şehitlerimizin kanlarıyla sulanmış vatan toprağının parçalanmasına göz dikmiş olan çetelere ve esasında bunları maşa olarak kullanan ağa babalarına buradan, Harrandan bir kez daha sesleniyoruz. Bedel vermek gerekiyorsa, bedel vermeye devam edeceğiz. Ama bu kutsal emanetin bir karışını bile zalimlere, hainlere, haçlılara ve onlara uşaklık edenlere çiğnetmeyeceğiz.
Şehitlerimizin, ahirette de Cenab-ı Allahın hangi nimetleriyle mükafatlandırılacaklarını buradan anlatacak değilim. Allaha şükür, Şanlıurfa, Harran ve buradaki her kardeşim erişilebilecek ve ulaşılabilecek en yüksek mertebenin şehadet makamı olduğunu biliyorsunuz. Allah hepimize bu makamı nasip etsin. Cenab-ı Allah, Kuran-ı Kerimde o evlatlarımıza ve bu uğurda en değerli varlıklarını feda edenlere ölü denmemesini salık veriyor. Çünkü ölü değiller, şu anda da bizleri görüyorlar, seyrediyorlar. Sizlerin sabrını ve metanetini izliyorlar. Onlardan aldığımız miras var, emanet var. Devlet olarak aldığımız miraslardan bir tanesi ailesi, evlatları, yakınları artık bizim baş tacımızdır. Şehidimizin babası, bu milletin babasıdır. Yakınları bu devletin ve milletin yakınlarıdır. Onların kimseye muhtaç olmayacak şekilde bir emanete nasıl muamele edilmesi gerekiyorsa, bugünden itibaren bu şekilde muamele görmeye, en yükseklerde tutulmayı hak ettikleri için en yükseklerde tutulmaya devam ediyorlar. Ama şehidimizin bıraktığı emanet, sadece ailesi değil. Uğrunda canını feda ettiği vatanı, bölünmez bütünlüğümüz, birliğimiz, beraberliğimiz, kardeşliğimiz ve ay yıldızlı al bayrağımızdır.
Hepimizin bildiği gibi tüm kutsal değerlerimiz ve kutsal değerlerimizin yurdu olan vatanımız, uzunca yıllar boyunca bu topraklar üzerinde emelleri olanların, hesapları olanların hesaplarının bugün bir kez daha aşikâr olarak ortaya çıktığı bir dönemi yaşıyoruz. İçeriden ve dışarıdan, her türlü yöntem ve silahlarla üzerimize geliyorlar. İçeriden devşirdikleri hainleri bu emellerini gerçekleştirmek için kullanıyorlar. Bu milleti, şucu bucu diye ayırmaya çalışıyorlar. Fitne ve fesat ocaklarını sonuna kadar yakmış durumdalar. Öbür taraftan da bu kutsal vatan topraklarını çepeçevre saracak şekilde her türlü modern silahlarını ve güçlerini yerleştirmeye, Çanakkalede, kurtuluş savaşında olduğu gibi bizleri esir almaya, yurdumuzu parçalamaya heveslenmiş durumdalar. Çatlasalar da, patlasalar da hevesleri kursaklarında kalacak Allahın izniyle. Şehidimizden aldığımız cesaret ve ilhamla, Arabıyla, Kürdüyle, Türküyle bozmaya çalıştıkları kardeşliğimizi daha da güçlendirerek bunlara hak ettikleri cevabı vermeye devam edeceğiz.
Gayret ve sabırla, şehidimizi bir an önce Peygamberimizin komşuluğuna uğurlamak bizim boynumuzun borcudur. Büyük bir acı ve ızdırap yaşayan ailesine düşen son görev, bu olsa gerek. Metanetinizi koruyarak, şehidimizin ve peygamberimizin şefaatine nail olmayı umarak, dua ederek, tekbir getirerek şehidimizi şanına ve makamına layık şekilde uğurlamak bizim vazifemizdir.
Konuşmasında Harranlılara seslene Vali Erin, Türkiyenin diğer yerleşim yerlerinden daha çok bunu bilen, bunun şuurunda olan kardeşlerimizsiniz. Harranda, Akçakalede, Şanlıurfada, Ceylanpınarda ve diğer ilçelerimizde yaşayan kardeşlerimize de düşen budur. Ne yaparlarsa yapsınlar, sizler de biliyorsunuz. Havaalanından buraya kadar adım başı yedisinden yetmişine, annelerimizin, babalarımızın, kardeşlerimizin ellerinde dalgalanan ay yıldızlı al bayrağımızı gördünüz. Her birisi bu vatan toprağının bağımsızlığının tapusu ve nişanesidir. Allahın izniyle bir gidecek, bin geleceğiz. Bunların zulmüne, hainliğine boyun eğmeyecek, onların ağa babalarının tuzaklarına da pabuç bırakmayacağız. Sadece yurt içinde değil, yurt dışında da fitnenin başını ezen bu aziz millet, Türk Silahlı Kuvvetleriyle, ordusuyla, milletiyle bu yılanın başını ezmeye muktedirdir.
Şehidimizin mekanı cennet olsun. Allah, bizleri onların ve onun şefaatine nail eylesin. Tekrar kederli ailemize sabırlar diliyor, devlet olarak her zaman yanlarında olduğumuzu ifade ediyorum dedi.
Konuşmaların ardından İl Müftüsü İhsan Açıkın yaptığı dua ve kılınan cenaze namazının ardından şehidin naaşı, tekbir ve salavatlarla Demirli mahallesi mezarlığında defnedildi.
Törene, Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, Şanlıurfa Milletvekilleri Halil Özcan ve Kemalettin Yılmaztekin, Garnizon Komutanı Tuğgeneral İsmail Hakkı Köseali, Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, Cumhuriyet Başsavcısı Sadi Doğan, Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Taşaltın, ilçe belediye başkanları, kurum amirleri ve onbinlerce Harranlı katıldı.
Vatani görevini yaptığı sırada şehit düşen Piyade Onbaşı Ali Aydar, 20 Ağustos 1997 doğumlu ve evli olduğu öğrenildi