Saadet Partisi Şanlıurfa İl teşkilatı bugün 7. Olağan Kongresini Şanlıurfa GAPTEM toplantı salonunda gerçekleştirildi. GercekleştirilenyKongrede, mevcut il başkanı Halil Yiğit güven tazeleyerek tüm delegelerin oyunu alarak yeniden İl başkanı seçildi.
Kongerede selamlama konuşması yapam İl Başkanı Halil Yiğit konuşmasında " Teşkilat olarak Merkum Necmettin Erbakan hocanın çizmiş olduğu yoldan sapmadan ilerlediklerini Biz ikimizden milim sapma olmadığı ve bundan sonra inşallah olmayacaktır.
çevremize baktığımız zaman çevredeki ülkelere baktığımız zaman etrafımız ateş çemberine dönmüş ve bugün hem Filistin'de hem Yemen'de ve diğer ülkelerde Müslümanlar katlayama maruz kalmakta adeta bir soy kırım uygulanmaktadır.
bu yaşananlar dur diyebilen milli görüşün kendisi olan Saadet partisidir Saadet partisi iktidara geldiği zaman ancak bütün dünyaya huzur ve saadet gelir adil bir düzen istiyoruz.
bugün çevremize baktığımız zaman bazı insanların Ötekilleştirilmiş 2 sınıf mücadelesini gören insanlarımız var biz adaleti teşhis etmek için varız diyoruz ve İnşallah Saadet iktidarinda adil bir düzen kurmuş olacağız.
Şanlıurfa'mızın kana yan yararlarından birisi muhterem genel başkanım özellikle elektrik sorunu elektrik sorunu özellikle çiftçilerimiz çok iyi biliyor Yaz mevsiminde elektrikler kesiliyor bazen 12 saat bazen 18 saat sulama zamanı geciktiğini ürünler kuruyarak Urfa ekonomisine büyük bir darbe vuruyor bir ikinci meselemiz maalesef gençlerimiz arasında yaygınlaşmakta olan uyuşturucu sorunu ilköğretim çağına kadar inmiş durumda çocuklar bizim çocuklarımız çocuklarımızın heba olmasına göz yumamayız" dedi
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, İl Kongresi'nde gelen partililere seslenerek "Yeniden Dirilişin Adımını Atacağız" dedi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, partisinin Şanlıurfa İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, "Bu medeniyetler başkentinde yeniden dirilişin, yeniden şahlanışın, yeniden Büyük Türkiye idealinin bir adımını daha atacağız," dedi. Arıkan, kongrenin sadece bir il kongresi olmadığını, Şanlıurfa'dan Saadet iktidarının müjdesini vermek için bir araya geldiklerini vurguladı.
Merhum Erbakan Hoca'dan emanet aldıkları bayrağı yere düşürmeden, eğmeden, bükmeden, kirletmeden daha da yükseğe taşıyacaklarını ifade eden Arıkan, Türkiye'nin Mezopotamya gibi bereketli topraklara sahip olduğunu belirtti. Bu toprakların inançla yoğrulmuş, ümitle harmanlanmış, şehit kanlarıyla mühürlenmiş mukaddes topraklar olduğunu dile getiren Arıkan, "Türk'ün, Kürt'ün, Arap'ın aynı sofraya oturduğu, aynı safta namaza durduğu, aynı kıbleye yöneldiği mukaddes topraklardır," sözleriyle birlik ve kardeşlik mesajı verdi.
Arıkan, "Burada kavga değil, kardeşlik büyür. Burada düşmanlık değil, dostluk filiz verir," diyerek coğrafyanın mayasında muhabbet ve birlik olduğunu vurguladı. Hiçbir köken ayrımı yapılmaması gerektiğini belirten Arıkan, Milli Görüşçüler olarak bu kardeşliğe asla halel getirmeyeceklerini ve bu birliği siyasi hesaplara feda etmeyeceklerini söyledi. Mezopotamya'nın Halil İbrahim Sofrası demek olduğunu ifade eden Arıkan, bu sofrayı yeniden kuracaklarını ve hiçbir insanın bu sofradan mahrum kalmayacağını belirtti.
YENİ BİR SAYFA AÇMA FIRSATI DOĞDU
Ülkede yaşanan hadiselere değinen Arıkan, "Elli yıldır süren bir acının, elli yıldır süren bir ayrışmanın ardından, bugün yeni bir sayfa açılma fırsatı doğmuştur," dedi. Türk, Kürt, Arap, Fars halklarının bu coğrafyada yüzlerce yıl savaşmadan, çatışmadan birlikte yaşadığını hatırlatan Arıkan, hakkın üstün tutulduğu her dönemde barışın hüküm sürdüğünü, ancak çıkar odaklı düşünülmeye başlandığında kaos ve çatışmaların yaşandığını ifade etti.
İslam inancının kelime anlamının "barış" olduğunu vurgulayan Arıkan, tüm yeryüzünde haktan yana olmak ve barış için gayret göstermenin varlık sebepleri olduğunu söyledi. 1071'de Sultan Alparslan'ın ordusunda Kürt askerlerin olduğunu, Çanakkale'de birlikte kan akıtıldığını hatırlatarak, bu toprakların Türklerin ve Kürtlerin ortak vatanı olduğunu bildiklerini kaydetti.
TERÖRSÜZ TÜRKİYE YETERLİ DEĞİL, YAŞANABİLİR TÜRKİYE İSTİYORUZ
Akan kanın durmasına, şiddetin son bulmasına, siyasetin alanının genişlemesine, hak ve özgürlükler üzerindeki kısıtlamaların kalkmasına vesile olacak her adım kıymetlidir.
İktidarın şiddetin önüne geçmeye yönelik samimi çabalarını desteklemekten imtina etmeyeceklerini belirten Arıkan, terörün bittiği, insanların yeniden kucaklaştığı bir Türkiye için hep birlikte çalışacaklarını ifade etti.
Ancak iktidarın "Terörsüz Türkiye" tanımlamasının yeterli olmadığı asıl ihtiyacın "Yaşanabilir bir Türkiye" olduğunu vurguladı.
PKK'nın silah bırakmasını, kendini feshetmesini olumlu bir gelişme olarak gördükleri gibi, iktidarın da baskı ve tahakkümden vazgeçmesi, ülkeyi şeffaf bir şekilde yönetmesi, TBMM'yi gerçek bir müzakere zeminine dönüştürmesinin aynı şekilde olumlu bir gelişme olacağını ifade etti.
GERÇEK ÇÖZÜM ANKARA'DADIR
Bu sürecin sadece duygularla, hamasetle, propagandayla değil, sağduyu ve stratejik akılla yürütülmesi Bu topraklara barış, 'kan' akıtarak değil, 'ter' akıtarak gelecektir," dedi. Gerçek çözümün Roma'da, Oslo'da, Londra'da, Washington'da değil; Diyarbakır'da, Urfa'da, Edirne'de, Trabzon'da, Ankara'da olduğunu dile getirdi.
Çözümün adresinin Ankara, makamının Gazi Meclis, temsilcisinin de Aziz millet olduğunu vurgulayarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin sadece bu süreci ele almak üzere olağanüstü gündemle toplanması çağrısında bulundu.
ELEKTRİK KESİNTİLERİ ÇİFTÇİYİ MAĞDUR ETMİŞTİR
Şanlıurfa'da bitmeyen bir elektrik sorunu olduğunu belirten Arıkan, tarımda elektrikle sulama yapan bir çiftçinin bir saat kuyuyu çalıştırma bedelinin 1300 TL olduğunu söyledi. Geçen sene aldığı ürünü sattıktan sonra üzerine faizle kredi çekip elektrik borcunu ödemek zorunda kaldığını anlattı. Çiftçinin, el üzerinde tutulması gerekirken faiz kuyruklarına mahkûm edildiğini ve elektrik şirketleri ile iktidar arasında ezilip kaldığını ifade etti.
Şanlıurfa'nın fıstık üretiminde birinci, pamuk, buğday ve birçok üründe en üst sıralarda olmasına rağmen çiftçinin zarar ettiğini dile getiren Arıkan, hayvancılıkla uğraşanların da yem fiyatları ve gider kalemlerinin artması nedeniyle zarar ettiğini söyledi. İktidarın Urfalı çiftçi ve hayvancı zarar ederken dışarıdan sıfır vergiyle pamuk, buğday, soğan, patates, mısır ve et ithal etmesini eleştirdi. "İktidar; Urfalı çiftçinin ürününü tarlada bırakıyor, Brezilya'dan ürün ithal ediyor, oranın çiftçisi ve hayvancısı kazanıyor. İktidar ürünü Brezilya'dan, Almanya'dan, Kanada'dan ama oyu Urfalı kardeşimden istiyor. Biz artık buna 'Dur' demek zorundayız," dedi.
Arıkan, İsrail'in sadece bombalamakla kalmayıp haritaları yeniden çizdiğini ve Gazzelileri zorla Mısır'a, Ürdün'e sürme planları yaptığını söyledi. İsrail'in Filistin topraklarını boşaltıp bir tür "yatırım adası" kurmayı hedeflediğini belirten Arıkan, "İşgalin başka bir boyutuna geçiliyor artık. Ve biz hâlâ 'kınama' bildirileriyle yetiniyoruz," dedi.
DÜŞMANIN EN BÜYÜK HİLESİ DOSTLUĞUDUR
Bu sürgün planını Trump'ın desteklediğini ve teşvik ettiğini belirten Arıkan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hala "Dostum Trump" diyerek bu şahsa methiyeler düzmesini eleştirdi. Trump'ın Türkiye'ye hakaret eden mektup yazdığını, bir papaz için "ekonominizi mahvederim" dediğini, YPG'ye silah yağdırdığını ve Mehmetçiğin yolunu kestiğini hatırlatan Arıkan, böyle birine "dostum" demenin diplomatik basiret değil, siyasi felaket olduğunu söyledi. "Allah, bu milleti sizin dostlarınızdan korusun!" diyen Arıkan, pusulalarının belli olduğunu, zulme karşı susan dilsiz şeytan olduğunu ve İsrail zulmüne karşı güçsüz, Trump'a karşı tavizkâr bir dış politikanın Kudüs'ü, Gazze'yi ve bu coğrafyayı savunamayacağını dile getirdi. Yöneticilere "Düşmanın en büyük hilesi dostluğudur," tavsiyesinde bulundu.
Yapılan konuşmalar sonucundan delegelerin oylaması sonucu yeni oluşan yönetim kurulu üyeleri şu isimlerden oluştu.
YÖNETİM KURULU ASİL ÜYELERİ
Abdulkadir Alioğlu, Haşım Kırgın, Abdulkadir Taş, Sedat Yaşar, Mühüttin Kaplaner, Mustafa Koç, Ali Anuk, Ömer Şeyhanlı, İmam Hasan Yaşarsoy, İsmail Çoban, Mehmet Adıyaman, Ahmet Çiçek, Mahmut Aktaş, Mustafa Bayar, Vedat Keşküş, İsmail Abuz, Şeyhisa Kosdaş, Vehebi Ayar, Süleyman Ceylan, İbrahim Çiftçi.
İL YÖNETİM KURULU YEDEK ÜYELERİ
Mehmet Kuş, Cafer Özen, Kemal Polat, Mehmet Cengiz, Adem Doğan, Ahmet Çiftçi, Mehmet Sünbül, Arif Sürmeli, Salih Uslu, Mucahit Elmas, Şakir Güven, Burak Oktay, Hüseyin Anuk, Mehmet Şamadancı, Mahmut Keşküş, Nechmet Bahrioğulları, Mehmet Ali Alagöz, Mikail Demir, Muhammed Emir Keşküş.
İL DİSİPLİN KURULU ÜYELERİ
Abdurrahman Men, Mehmet Yiğit, Ethem Akbaş, Mehmet Güneş, Yusuf Çiftçi, Mehmet Emin Şipak, Hacı Karadaş, İzzet Yazarsoy, Mehmet Kaya, Ömer Şeyhanlı