Sabah namazının kılınmasının ardından gençlere hitap eden Özaslan, "Sabah Namazı denilince, hayatın bütün evrelerinin başlangıç noktası akla gelir. Hayatın bereketinin başlangıcıdır. Bir ülkenin hayatının başlangıcı da gençliğe bağlıdır. Bir memleket, gençlerle bereketlenir. Eğer gençlik işe erken koyuluyorsa, gençlik birçok şeyi erken fark edebiliyorsa ve o memleket için, o toplum için gençlik ayağa kalkıp harekete geçebiliyorsa, kesinlikle o memleketin geleceği de bereketli olur. Tarihte her zaman gençlik, tarihe damgasını vurmuştur. İslam ümmeti de her zaman gençlikle beraber hareketlenmiştir. Gençlik, bütün ümmete ve İslami camialara yön vermiştir. Hazreti Ali bir gençti. Hem cesaretiyle, hem ferasetiyle topluma yön veriyordu. Musab bin Umeyr, Medine İslam devletinin temellerini atacak kapasiteye sahip bir gençti. Dolayısıyla genç deyip geçmeyelim. Genç kardeşlerimiz kendilerine güvensinler. Güvenden ziyade, omuzlarında büyük bir yük taşıdıklarının da farkına varsınlar. Gençliğin omuzlarında büyük bir yük var." dedi.
"Toplumun uyanabilmesi için, önce gençlerin ayağa kalkması gerekir"
Gençlerin sabah namazına kalkarak, ailesini sabah namazına uyandırması gerektiğine dikkat çeken Özaslan, "Şu an memleketi ayağa kaldıracak olan gençlerimizdir. Çünkü gençliğin enerjisi çok büyüktür. Allah, gençliğe hem bedenen kuvvet vermiş, hem de zihin olarak kuvvet vermiştir. Ona akıl etme kuvveti vermiştir. Gençler, sadece rutin işleri yaparak, görevlerini yerine getirdiklerini zannetmesinler. Bugün bu memleketin ve bu toplumun uyanması ve ayağa kalkabilmesi için, kesinlikle önce gençlerin uyanıp, ayağa kalkması lazımdır. Bugün anne ve babaların sabah namazına kalkabilmeleri için, gençlerin önce ayağa kalkıp sabah namazlarına annelerini, babalarını ve kardeşlerini uyandırmaları lazımdır. Daha sonra iş hayatına veya okul hayatına giderken, gençler herkese örnek olmalıdır." şeklinde konuştu.
"Biz örnek gösterilirsek, sanatçı geçinenler örnek gösterilmeyecektir"
Müslüman gençlerin ayağa kalkması ve topluma yön vermesi gerektiğini ifade eden Özaslan, "Tarihin hangi dönemine bakarsak, gençlik, yaşadıkları memleketin yönünü belirlemiştir. Biz de memleketimizde aktif bir rol alalım ki, insanlar bizleri rol model olarak alabilsinler. Ülkenin geleceğini bile etkileyebilecek kapasiteye sahip gençlerimiz var. Ama bu gençliğin ayağa kalkması lazımdır. Eğer bu memlekette, İslami gençlik ayağa kalkmaz ise, topluma yön vermez ise, birileri televizyon dizileriyle, gazetelerle, sanatçı denilen kişileri örnek göstererek, bu toplumun ve bu memleketin geleceğini heder edecektir. Kurtuluş Savaşında sizin gibi imanlı gençler can vererek, bu memleketi düşman istilasından kurtarmışlardır. 'Allah-u Ekber' diyerek, bu memleketin kurtuluşunda rol aldılar. Kurtuluş savaşından sonra bu memleketin yönetimine Allah'tan, Kuran'dan, Peygamberlerden bihaber olan insanlar geldiler. Hatta Allah'a, Kuran'a ve İslam'a kin ve düşmanlık besleyenler bu memleketin idare mekanizmasına geldiler. Bizim gibi imanlı gençler Kurtuluş Savaşında nasıl 'Allah-u Ekber' diyerek cepheye koştularsa, bugün bizler de insani ilişkilerimizde, ticaretimizde, okulumuzda, hayatın her alanında 'Allah-u Ekber' diyeceğiz. Bu toplumda İslam'ı bir daha hâkim kılmak için örnek olacağız. İslam'ı okuyarak yaşayacağız. İnsanlar her şeyimizle bizleri örnek gösterecek. Biz örnek gösterildikçe, bu memleketin insanları 'Filan sanatçı rol modeldir.' diyerek, onlara ödül vermeye kalkışarak, onları örnek göstermeyecekler. O zaman bizleri rol model gösterecekler. Onun için bize düşen, nasıl ki sabah namazına kalkıp, erkenden camilere gidiyorsak, hayatın her alanında ayağa kalkacağız. Öyle bir gençlik olacak ki, bu memleketi ayağa kaldıracaktır inşallah." dedi.