Gezi olayları, 17/25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimi gibi kalkışmaları tezgahlayan karanlık odaklar, yeni ve daha büyük bir kaos planı için ilk adımı attı. Merkezi Almanyada bulunan Correctiv isimli sözde gazetecilik merkezince başlatılan ilginç kampanya, Türkiyeye yönelik küresel karalama tezgâhının işaretçisi oldu. Proje kapsamında daha önce Türkiyeye yönelik gerçekdışı beyanlarıyla dikkat çeken 13 gazeteci, ortaklaşa bir haber ve belgesele imza attı. Haberde Türkiyenin, dünyanın dört bir yanındaki FETÖ üyelerini kaçırarak özel uçaklarla gizli hapishanelere götürdüğü öne sürüldü.
İddiaya göre FETÖcüler sadece alıkonulmakla kalmadı, işkenceden geçirildi ve bir daha gün yüzü göremedi. CIAnın işkence üslerini hatırlatır bir üslupla Türk istihbaratını zan altında bırakmaya çalışan sözkonusu kara propaganda kampanyasında görev alan ekip, bu savlarını inandırıcı kılabilmek işkenceyi sembolize eden unsurlarla 8 ayrı dilde klipler hazırladı. Animasyon içerikli kampanya klipleri, aynı anda 8 ülkede, 9 farklı yayın organında eşzamanlı olarak gösterildi. Mevcut tablo, 15 Temmuz sonrası pusuya yatan odakların organize bir şekilde yeniden hücrelerinden çıktığını gözler önüne serdi.
Aynı anda yayında
Fransanın yayın organı Le Monde, İsrail gazetesi Haaretz, İspanyada El Pais, Almanyada PKKlı Ali Ertan Toprak tarafından yönetilen Alman ZDF kanalı, İsveç merkezli TT News Agency, Danimarka merkezli Mandag Morgen, Almanya merkezli Addendum, İtalya merkezli Il Fatto Quotidiano ve Correctivin de aralarında bulunduğu yayın organları, Türkiyede kaçırılan muhalifler başlığıyla yalan kampanyasını manşetlere taşıdı.
Arkada diyalogcu var8 ülkeyi kapsayan eş zamanlı yayına ev sahipliği yapan Correctivin destekçileri, Türkiyenin karşı karşıya kaldığı küresel operasyonu gözler önüne serdi. Casusluk sanığı firari Can Dündar ve terör örgütü PKKnın yayın organı IMC TVnin muhabiri Zübeyde Sarının da içerik sağladığı Correctivin en büyük destekçisinin Brost Vakfı olması dikkat çekiyor. Oluşuma 3 milyon Euro bağış yapan Brost Vakfı, PKK sempatizanlarını konuşturduğu sempozyumlar ve dinlerarası diyalog söylemleriyle etkinlikler yapan bir kurum.
Correctivin kendi ilan ettiği büyük bağışçıları arasında tanıdık başka isimler de var. Osman Kavala ve ekibi üzerinden Gezi olaylarını fonlayan George Soros destekli Açık Toplum Vakfı, Türkiyenin Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde yerel vakıflar üzerinden provokatif faaliyetlerde bulunan Konrad Adenauer Vakfı da büyük bağışçılar arasında. Sadece 2017-2018 yıllarında Sorosçu Açık Toplum Vakfı tarafından Corrective aktarılan tutar 250 bin Euro. PKKlı Ali Toprakın yönettiği ve Almanyada Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtı haberlere kaynaklık eden ZDF televizyonu da bu oluşumu fonlayanlar listesinde.
Türkiyeye yönelik karalama kampanyasında, Cemal Kaşıkçı ile köşeye sıkışan Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan ekseninin de parmağı bulunuyor. Correctivin gizli bağışçıları arasında Körfez sermayesinin de olduğu belirtiliyor. Ayrıca içeriği oluşturan 13 gazetecinin büyük çoğunluğu Cemal Kaşıkçı cinayeti konusunda Türkiyenin tezlerine karşı çıkıp, katletme emrini bizzat verdiği CIA tarafından bile tespit edilmiş Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman destekçisi isimlerden oluşuyor.
FETÖde birleştilerHayali kaçırılma senaryosu üzerinden Türkiyeye yönelik karalama kampanyasına imza atanların kaynak gösterdiği kurum, 15 Temmuz sonrası FETÖ tarafından kurulan Stockholm Center for Freedom (SCF). FETÖnün kapatılan yayın organı Todays Zaman gazetesinin Ankara temsilciliği görevini yürütmüş olan Abdullah Bozkurt, İsveçte kuruculuğunu yaptığı Stockholm Center for Freedom adlı merkezde raporlar hazırlayıp, 15 Temmuz darbe girişiminde FETÖnün bir rolünün bulunmadığını ileri süren makalelerle Avrupa kamuoyunu etkilemeye çalışıyor. Kaos amaçlı sokak eylemlerinin küresel finansörü George Soros tarafından desteklenen kurumlarla Alman istihbarat vakıflarının, Suudi Arabistan ile BAEnin ve PKK terör örgütünün aynı anda aynı FETÖ yalanı üzerinde birleşmesi hayli dikkat çekici bulunuyor.
(Yeni Şafak)